Karmaşık bir ahlaki ikilemde kalan Karl Childer’in dindar bir ailede büyümüştür. Küçüklüğünden beri düzünce tarzına, konuşmasına, dinine, davranışlarına hâkimiyet kuran aile Karl’ın ne düşündüğünü pekte umursamayan tiplerdir. Karl ailesi tarafından Tanrı’nın bir cesaı olduğuna inandırılmıştır. Günlerden bir gün annesini kasabanın serserileri ile cinsel ilişkiye girdiklerini gördüğü anda deliye dönerek serserileri bıçaklayarak öldürür. Bu cinayet sebebi ile Karl’ın normal olmadığına inanılarak akıl hastanesine gönderilir. Hayatının baharında olan Karl 25 yılını akıl hastanesinde geçirir.